Albüm Kritik! Moon Duo – Occult Architecture Vol. 1

Bazı müzik türleri vardır ki size çok fazla alan vermez farklı bir şeyler yapmak için. Moon Duo da biraz o kategoriden nebzini alanlardan, space rock ve psychedelic öğelerin sınırlarında dolaşan ikili bugüne kadar 7 yıllık süreçte 4 stüdyo albümü yayınladı. Alt yapıda bir drum machine, klavyede Sane Yamada’nın şarkı boyunca tekrar eden melodileri, üstüne Ripley Johnson’ın krautrock ritimleri eşliğindeki parçanın içinde parlayan soloları ve derinden gelen vokali, işte Moon Duo’nun ilk 3 albüm boyunca izlediği müzikal formülü böyle özetleyebiliriz. Son albümleri Shadow of the Sun öncesi de davula John Jeffrey’i katmalarıyla albümlerinde gerçek bir davul kullanmaları müzikal açıdan olumlu bir şekilde etki etmişti.

Moon Duo geçtiğimiz ay yeni albümleri Occult Architecture Vol. 1’i piyasaya sürdü. Yıl içerisinde iki albüm olarak yayınlanacak konseptin ilk bölümü olan Occult Architecture fikrini Çinlilerin Yin ve Yang teorisinden almakta. Yin ve Yang’a göre bir tepe vardır ve bu tepeyi iki şekilde görebiliriz; tepenin gölgeli tarafı(Yin) ve güneşli tarafı(Yang). Teoriye göre kutuplar karşıt kutbunu muhakkak içinde barındırır, güneş vurmadan gölgenin oluşmaması gibi. Grup, konseptinde kutup olarak karanlık ve aydıklığı ele almış. İlk bölüm olarak yayınlanan Occult Architecture Vol. 1 karanlık tarafı oluşturuyor.

Albümün açılış parçası The Death Set sizi direk Moon Duo’nun dünyasına sokuyor, özellikle şarkının ortasından itibaren Ripley Johnson’ın gitarından süzülen notalar ile tam bir Moon Duo klasiğine dönüşmüş parça. Ardından gelen Cold Fear ise albümün ilk single parçası. Cold Fear size paranoyak hisler veren bir enerjiye sahip. Şarkının klibi için de Micah Buzan ile çalışılmış. Kendisi 5 haftada hazırladığı videonun teması olarak gelişme/büyüme ve çürümeyi ele aldığını ve bunun da Yin ve Yang konseptini yansıttığını dile getiriyor. Grup da çıkarılan işten hoşnut kalmış olsa gerek ki bir sonraki videoda da kendisiyle çalışılacağını açıkladılar.

Albümün 2. single’ı Creepin’ albümün öne çıkan parçalarından, aslında daha önce belki başka şarkılarında duyduğumuz bir riff bulunuyor ama gene de bunu başka bir şekilde önümüze koymuşlar. Cross-Town Fade ile temposu hızlanan albüm Cult of Moloch ile biraz alışıla geldiğimiz Moon Duo’dan sertleşiyor. Aslında şarkı ismini eski bir cehennem tanrısı olan Moloch’tan aldığı için normal olsa gerek. Zamanında bu tanrıya tapan Fenikeliler çocuklarını bu tanrı için yaktıkları söylenir.

Ve sırada Will of the Devil, benim için albümün en iyisi. Parçanın sanki 80’lerin ilk dönem new wave akımından çıkmış gibi bir havası var. Bunun üstüne eklenen Ripley Johnson soloları da tam oturuyor.

Kapanış parçası White Rose ise bütün konsepti yansıtmakta. Her kutup karşıt kutbunu içinde barındırır demiştik, işte bu karanlık bölümü oluşturan albümün kapanışında beyaz gül(white rose) var. Biliyoruz ki bu karanlık kışın merhaba diyeceği bir bahar var önünde. Moon Duo gelecek olan ikinci bölüme göz kırparak bitirmiş albümü. Bu tarzı sevenler için devamı çıkana kadar Moon Duo ile transa geçebilecekleri bir albüm olmuş.